Aşk acısından kurtulmak için bu kurallara uymanız yeterli

Aşk acısı çekiyor yada karşılıksız veya platonik bir sevdaya tutulmuşsanız unutulamaz diye bir şey yoktur. Sadece biraz çaba sarf ederek bunu başarabilirsiniz ancak aşk acısı çekmek hiç de kolay değildir bunun farkındayız. Yapmanız gerekenlerden bazılarını aşağıda maddeler şeklinde bulabilirsiniz.

Aşk acısından kurtulmanın yolları nelerdir?

    1. İçinizde geri dönermi yoksa dönmezmi şeklinde bir umut bırakmamanız, kararlarınızı ona bırakmamanız ve onun düşüncesi ne olursa olsun kendi kararınızı uygulamanız gerekir.
    2. Artık ondan vazgeçtikten sonra ona karşı hayranlık yada nefret duyguları beslememeniz gerekir. Özellikle de bir sebepten ayrıldığınız yada sizi reddeden birine karşı nefret besleyebilirsiniz; fakat nefretiniz onu unutmanızı zorlaştıracaktır. Yani onu ne kadar az düşünürseniz unutmanızda o derecede kolaylaşacaktır.
    3. Size onu hatırlatacak duygu yüklü şarkılardan kaçınmalısınız. Bu çok önemlidir. Bu şarkıları dinlemeye devam ederseniz bu yazıyı hiç okumayın daha iyi.

Aşk acısı çekmek

 

Aşk acısından nasıl kurtulunur?

  1. Eğer mümkünse ondan ve çevresinden uzaklaşmanız yararınıza olacaktır.
  2. Eğer uzaklaşmak mümkün değilse, onunla konuşmayacağım veya görmemezlikten geleceğim diye kendinizi kasmanız bir işe yaramayacağı gibi, tam ters sonuçlar da alabilirsiniz. Onu görmekten ve onunla konuşmaktan kaçınmak yerine ona herhangi biriymiş gibi davranmak en mantıklı davranış olacaktır.
  3. Mümkünse ona olan sevginizi hiç dile getirmemeniz, özellikle üçüncü şahıslardan ve hatta kendinizden bile saklamanız yararınıza olur.
  4. Kendinizi yeniden aşık olmak için zorlamayın. Bana göre en çok yapılan hata budur. Birini unutmak adına kendinize yapay bir aşk elde edebilirsiniz ve durumunuzun daha da karmaşıklaşmasına neden olabilir.
  5. Son olarak “ben hiç bir zaman onu unutamayacağım” şeklinde sıradan insan düşüncesine kendinizi kaptırmayın. Mutlaka unutacaksınızdır. Bir çok kişi unutamam sanmış ama unutmuştur.

“Çoktan unuturdum seni çoktan
Ah bu şarkıların gözü kör olsun”

Jakuzi fiyatları sandığınız kadar yüksek değil

Kaliteli malzeme kullanılmış jakuzi fiyatları çok yüksek değil. Günün sonuna ayırdığımız banyo ihtiyacımızı karşılamak için banyonuzda jakuzi keyfi yaşamak istemez miydiniz? Yoğun bir çalışma temposu üstüne daha iyi ne giderdi ki? Bu zaman aralığını daha da keyifli yapmak için bir jakuzi küvet edinmekten daha güzel ve hoş bir alternatiftir.

Jakuzi fiyatları

Keyif düşkünü kimseler için vazgeçilmez hale gelmiş jakuzi keyfini eve taşımak çok da pahalı birşey değil. Jakuzi küvetin büyüklüğüne ve jakuzi motorunun gücüne göre 200-1000 Dolar aralığında alternatifleri bulunan jakuziler arasında kendinize ideal olanı bulmanız mümkün.

Lüx evlerde rastlayabileceğiniz jakuziler kalite ve kullanılan malzemeye göre fiyatlandırılıyor.

Jakuzilerde hava ve hidro jetli jakuzi miktarı ve jakuzi motoruna göre fiyatlandırma yapılıyor. HP marka 0,75 kauzi motoru ve 6+2 hidro jetli jakuzi iyi bir kombinasyon olabiliyor ve ortalama olarak fiyatı 1200$+KDV gibi bir tutar oluyor. HP yerine farklı motor kullanarak fiyat düşebilir fakat bu da kullanım süresini kısaltacaktır.

Balkonlarınızı rengarenk çiçek bahçelerine dönüştürün

Çiçek yetiştirme teknikleri

Balkonlarınız da çiçek yetiştiriyorsanız o çiçeklerin arasında oturmanın tadı hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Hele ki bir de balkonunuzda kendi yetiştirdiğiniz, gözünüz gibi ilgilendiğiniz çiçekleriniz duruyorsa, keyfinize diyecek olmaz. Klasik ve yeni balkon çiçekleri ve kasalar içerisinde yetişen bitkiler güneşli bölgelerde sizi büyülü bir atmosfere sokabilirler. Çiçek kasaları, saksılar, küpler ya da küçük saksıcıklar için balkonunuzda mutlaka bir yer bulabilirsiniz.
Dilerseniz de balkon demirlerine kasalar asabilirsiniz. Yalnız bu toprak dolu ağır kasaları asmadan öce demirlerin sağlam olup olmadığını bir kontrol etmeniz gerekiyor. Örneğin bir metre boyunca üç adet balkon kasası balkon demirlerine en az 80 kg. yük getirir.
Saksıların seçimi
Balkon kenarları için uzun balkon saksılarına, yerde durması gereken büyük bitkiler için değişik malzemelerden yapılan büyük terakota saksılara ihtiyacınız var. Göze hitap etmesi için de terakota saksıları dilediğiniz şekilde su bazlı boyalarla rengarenk boyayabilirsiniz.
Plastik saksılar hafif olduklarından dolayı kolay taşınabiliyorlar. İçlerindeki malzemelerin değiştirilmesi gerektiğinde de kolaylıkla yıkanabiliyorlar. Ayrıca çiçek toprağı da bu tür plastik saksıların içinde kolay kolay kurumuyor. Bu nedenle plastik saksılar daha kullanışlı olacaktır.

Saksıya çiçek dikmenin püf noktaları

  • Öncelikle bitki alışverişi yaparken kökleri iyi gelişmiş kuvvetli çiçekler satın almaya özen göstermeniz gerekiyor.
  • Kap ya da saksı alırken de alt kısmında deliği olan dibinde su biriktirmeyen kapları tercih etmeniz gerekiyor.
  • Kapların içine 3/2 yüksekliğinde toprak doldurup, çiçekleri yerleştirin. Toprağı hafifçe bastırdıktan sonra saksının kenarından bir parmak mesafesi kadar sulama alanı bırakın.
  • Yerleştirme işleminden sonra çiçeklerin düzenli bir şekilde sulanmasına dikkat edin.
  • Bir gün çiçeği gölgede bırakın ve daha sonra esas duracağı yere götürün ve dört hafta sonra içine ilave gübre yerleştirin.

Güneş seven çiçekler

Norma, Sakız, Begonya, Petunya, Papatya, Ateş Çiçeği, Hercai, Menekşe, Mine, Gül, Acem Halısı, Kasımpatı

Yarı gölge seven çiçekler

Aralya, Açelya, Çuha, Cyklamen, Cinererya

Gölge seven çiçekler

Ortanca, Akuba

Balkonda sebze yetiştirmek

Dilerseniz kendi balkonunuzda ya da bahçenizde sebze yetiştirebilirsiniz. Fakat gerek tohum gerekse fideleri alırken bunların az yükseklikte ve az yer kaplayan türler olmasına dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü bu tür bitkilerin daha kısa süren bir gelişme süreci vardır.

Çiçek yetiştiriken nelere dikkat etmeliyiz?

  • Yeşil ve çiçekli bitkiler sadece evinizi güzelleştirmekle kalmaz aynı zamanda sağlıklı ve huzurlu bir yaşam alanı da sunar. Bitkileri orta ve doğal ışıklı yerlerde bulundurun. Çiçekli bitkilerin güzelliği ve çiçek sayısı ne kadar ışık aldığı ile ilişkilidir. Bol yapraklı bitkiler daha az ışıklı mekanları sever.
  • Bitkinin toprağını her zaman nemli tutun. Çiçeklerin kurumamasına ve solmamasına özen gösterin. Ancak çiçeklerinizi sürekli su içinde bulundurmayın ve yapraklarını ıslatmayın.
  • Bitkileri aşırı sıcak ve soğuğa maruz bırakmayın. Bitkilerin doğal sıcaklıklarından uzak olması sağlıklı gelişmelerini engeller.

Çiçek yetiştirme hakkında bilgi

Balkonda oturmanın keyfi başka hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Hele bir de karşınızda kendi yarattığınız, gözünüz gibi baktığınız çiçekleriniz duruyorsa, keyfinize diyecek olmaz.

Klasik ve yeni balkon çiçekleri ve kasalar içerisinde yetişen bitkiler güneşli bölgelerde sizi büyülü bir atmosfere sokabilirler. Çiçek kasaları, saksılar, küpler ya da küçük saksıcıklar için balkonunuzda mutlaka bir yer bulabilirsiniz.Dilerseniz de balkon demirlerine kasalar asabilirsiniz. Yalnız bu toprak dolu ağır kasaları asmadan öce demirlerin sağlam olup olmadığını bir kontrol etmeniz gerekiyor. Örneğin bir metre boyunca üç adet balkon kasası balkon demirlerine en az 80 kg. yük getirir.

Balkon saksısı seçimi

Balkon kenarları için uzun balkon saksılarına, yerde durması gereken büyük bitkiler için değişik malzemelerden yapılan büyük terakota saksılara ihtiyacınız var.

Göze hitap etmesi için de terakota saksıları dilediğiniz şekilde su bazlı boyalarla rengarenk boyayabilirsiniz.

Plastik saksılar hafif olduklarından dolayı kolay taşınabiliyorlar. İçlerindeki malzemelerin değiştirilmesi gerektiğinde de kolaylıkla yıkanabiliyorlar. Ayrıca çiçek toprağı da bu tür plastik saksıların içinde kolay kolay kurumuyor. Bu nedenle plastik saksılar daha kullanışlı olacaktır.

Doğru aydınlatma kullanmak çok önemli

Dekoratif aydınlatma ve doğru aydınlatmanın önemi

Doğru aydınlatma da uyguladığınız düzen odanın genişliğini ve dekorasyonunu, en önemli olarakta mekanın kullanımını etkileyen önemli detaydır.
Doğru ve sistematik bir aydınlatmayla evinizde veya ofisinizde daha keyifli ve daha verimli saatler geçirebilirsiniz. Işığın yoğunluğunu odanızın büyüklüğüne göre belirleyin.Eğer odanız büyükse daha fazla ışığa ihtiyaç duyarsınız. Aydınlatmada odanızın tavan yüksekliği ve büyüklüğü önemlidir.
Alçak lambaderler ve sarkıtlar ışığı aşağı doğru verir ve yüksek tavanınızı daha alçak gösterir.
Tavandan spot aydınlatma ise dar olan odanızı dikey ve yüzey olarak vurgulayarak daha geniş görünmesini sağlar. Oturma odaları genellikle televizyon seyretmek, kitap okumak, rahatlamak, müzik dinlemek ve eğlenmek için kullanılır. Bu yüzden odada içinde bulunduğunuz ruh durumuna göre ışık kom- binasyonu yaratabileceğiniz mobil aydınlatmalar kullanabilirsiniz.
Kitap okurken, çalışırken ihtiyaç duyulan ışık kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle aile bireylerinin farklı ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmalısınız. Parlak yoğun bir ışıktan daha soluk bir ışığa girmek ya da tam tersi durum gözlere rahatsızlık verir. Bu yüzden odalar arasında aynı ton ışığı kullanmak faydalı olacaktır.

Doğru aydınlatma nasıl olmalıdır?

  • Öncelikle odanın planını çizin
  • Şömine pencere gibi taşınamayan eşyaların ışığını en son belirleyin.
  • Uzanmak, kitap okumak için kullandığınız büyük koltuğunuz varsa, önce koltuğu yerleştirin sonra ışık durumunu ayarlayın.
  • Kitap okuyacaksanız mutlaka ışığınızın yandan gelmesini sağlayın.
  • Genellikle yüzümüz televizyona doğru otururuz ya da sohbet için başka koltuğun karşısına. Bu durumda ışığın gözünüzü kamaştırmayacak şekilde olmasına dikkat edin.
  • Tablo, heykel gibi odada daha göze çarpar hale getirmek istediğiniz bir obje varsa, onu aydınlatmadan önce bulunduğu alandan alın ve ışığı boş alana verip deneyin.

Fırın altlarına çekmece modası

Mutfakta yer kazanmak için yapılabilecekler

Fırın altlarına çekmece yaparak küçük ebatlı mutfaklarımızda yerden kazanmak ve oldukça kullanışlı bir çekmece sahibi olmak mümkün.Böylece yer kaplayan ve dağınıklığa sebep olan gündelik malzemeler ortadan kaldırılmış ve alandan kazanım sağlanmış oluyor.
Alan değerlendirmenin ideal yolu: “Fırın altlarına çekmece ünitesi”
Fırın altındaki atıl alanın kazanılmasını sağlayan çekmece sistemi, Häfele’nin mutfaklardaki en küçük alanın bile değerlendirmek için geliştirdiği benzersiz çözümlerden biri. Pratik, suya dayanıklı malzemelerle üretilen çekmece üniteleri, gerektiğinde kilitleme mekanizmasıyla da kullanılabiliyor.
Özellikle dar kullanım alanı olan mutfaklar için önemli bir avantaj sağlayan çekmece sistemi, fırın gereçlerini saklamak için ideal bir çözüm sunuyor. Çekmece sistemi, kek kalıplarından peçetelere, ızgara teli, maşa ve şiş gibi mangal malzemelerinden Amerikan servislere kadar pek çok malzeme ve gerecin yerleştirilebileceği bir alan oluşturuyor.
Mamalar için ideal depolama alanı
Evinde evcil dostları olanlar bilir, mamalar için özel bir alan ayırmak küçük metrekareli yaşama mekanlarında neredeyse imkansızdır. Bu nedenle evcil hayvan mamalarının saklanması için de yaratıcı bir çözüm olan fırın altı çekmece sistemi, mama kaplarının yerini değiştirmeden saklamak, kaplarda kalan yiyeceklerin toz vb koşullardan etkilenmesini önlemek için ideal bir depolama alanı yaratıyor.

Özellikle metrekaresi küçük mutfaklarda fırın için ayrılan alanın, aynı zamanda küçük bir depolama alanı olarak kullanılmasını sağlıyor. Böylece yer kaplayan ve dağınıklığa sebep olan gündelik malzemeler ortadan kaldırılmış ve alandan kazanım sağlanmış oluyor.      Alan değerlendirmenin ideal yolu: “Fırın altlarına çekmece ünitesi”      Fırın altındaki atıl alanın kazanılmasını sağlayan çekmece sistemi, Häfele’nin mutfaklardaki en küçük alanın bile değerlendirmek için geliştirdiği benzersiz çözümlerden biri. Pratik, suya dayanıklı malzemelerle üretilen çekmece üniteleri, gerektiğinde kilitleme mekanizmasıyla da kullanılabiliyor.

Özellikle dar kullanım alanı olan mutfaklar için önemli bir avantaj sağlayan çekmece sistemi, fırın gereçlerini saklamak için ideal bir çözüm sunuyor. Çekmece sistemi, kek kalıplarından peçetelere, ızgara teli, maşa ve şiş gibi mangal malzemelerinden Amerikan servislere kadar pek çok malzeme ve gerecin yerleştirilebileceği bir alan oluşturuyor. Mamalar için ideal depolama alanı. Evinde evcil dostları olanlar bilir, mamalar için özel bir alan ayırmak küçük metrekareli yaşama mekanlarında neredeyse imkansızdır. Bu nedenle evcil hayvan mamalarının saklanması için de yaratıcı bir çözüm olan fırın altı çekmece sistemi, mama kaplarının yerini değiştirmeden saklamak, kaplarda kalan yiyeceklerin toz vb koşullardan etkilenmesini önlemek için ideal bir depolama alanı yaratıyor.

Hamilelik ve depresyona girme sorunları

Hamilelik sırasında genel düşünüş, bu süreç içerisinde kadınların duygusal yönden oldukça derece rahat bir süreç geçirdiğidir. Ancak yaşanan hormonal değişiklikler, sorumlulukların artması, bedensel değişimler bazı gebe kadınları olumsuz etkilemekte ve depresyona zemin hazırlamaktadır.
Depresyonun, genel olarak 25-44 yaş arasında artış oranı yüksektir. Daha önce depresyon geçiren kadınların, hamilelik dönemi yaşarken tekrar depresyona girme oranı yüksektir.

Hamilelikte depresyon belirtileri

Gebelikte, zaman zaman gebeliğin belirtileri ile depresyon belirtisi birbirine karışabilir. Gebelikte; uyku değişikliği, iştah değişikliği, kilo kaybı, yorgunluk, duygusallık gibi değişimlere sık rastlanır. Depresyonda da buna benzer belirtiler vardır. Bu sebeple, hamilelik döneminde depresyon tanısı koymak oldukça zordur.
Genel olarak hamilelikte depresyon kadının gebelik haberini aldıktan sonraki 3 ay içinde çok daha sıklıkla görülür.Bu sebeple, ilgili kişinin çevresi tarafından bu dönemde iyi gözlemlenmesi gerekir.
Bu durumun depresyon olarak algılanabilmesi için bu kişilerde duygudurum değişimlerine bakılır. Kadın, 15 gün ve üstü zamanda büyük bir karamsarlık içinde olur, isteksizdir, hayattan zevk almaz, suçluluk ve yetersizlik duygusu yaşar ve şiddetli sıkıntı hali içindedir. Kadında özellikle, taşıdığı bebekle ilgili kaygılar oluşur.
Bunun yanısıra hamile kadınların, % 64’ünün vücudunun farklı bölgelerinde, nedeni belirsiz homatik ağrılar görülür. Baş ağrısı, mide ağrısı ve karın ağrısı gibi ki bunlar gebelik depresyonu içinde sıkça görülür.
Gebelik döneminde, kadınların %40’ından fazlasında ölüm yani kendine zarar verme düşüncesi belirebiliyor. Bu kişiler, intihara eğilimlidir.
Bunun yanısıra; bebeği kaybetme düşüncesi, bebeğin sağlığı ile ilgili kaygılar, daha önce mevcut düşüklerin tekrarlanması düşüncesi, ani ilişki problemleri, çiftin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durum, iş kaybı gibi endişeler depresyon döneminde kadını oldukça zorlar.
Hamilelik döneminde, alkol ve sigara kullanımı, kadının depresyona girme ihtimalini artırır.
Genel olarak bakıldığında; hamilelik depresyonuna, hamilelik sonrası depresyondan daha az rastlanır.

Hamilelikte depresyon tedavisi

Hamilelik dönemindeki depresyon tedavisi, uzman bir psikiyatrist desteği ile kolaylıkla yapılmakta ve kadının sağlıklı bir gebelik ve annelik dönemi geçirmesi sağlanabilmektedir. Bu konuda, uzman psikiyatrisin yapacağı tespitle, hem ilaç hem de terapi ile tedavi yönetilebilir. Hamilelik döneminde kullanılan olan ilaçlar, gebe kadını zaman zaman endişelendirmektedir. Ancak bugün bu dönemde kullandığımız özel ilaçlar bulunmaktadır. Bunlar, hamilelik döneminde anne ve bebeğe tehlike yaratmaz ve gebe kadının ruhsal dünyasında ona rahatlık sağlayarak mutlu bir hamilelik dönemi geçirmesini sağlar.
Hamilelikte depresyon tedavisi yapılmaz ise gebenin yaşadığı sıkıntılar ile bebeğini kaybetme ihtimali artar. Bunun yanısıra kadının yaşadığı duygudurum değişimleri ile hem kendi iç dünyasında hem de aile yaşamında ciddi sıkıntılar oluşabilir.
Ebeveynliğin başlangıç dönemi olan hamilelik ve sonrasında ki annelik sorumluluğu oldukça uzun bir dönemdir. Hamilelik döneminde genel inanç, bu dönemin duygusal açıdan son derece rahat bir dönem olduğudur. Fakat yaşanan hormonal değişiklikler, sorumlulukların artması, bedensel değişimler bazı gebe kadınları olumsuz etkilemekte ve depresyona zemin hazırlamaktadır.
Depresyonun, genel olarak 25-44 yaş arasında artış oranı yüksektir. Daha önce depresyon geçiren kadınların, hamilelik dönemi yaşarken tekrar depresyona girme oranı yüksektir.

İlk 6 ay bebek bakımı püf noktaları ve bilgiler

İlk 6 ay bebek bakımı püf noktaları ve bilgiler mutlaka çok işinize yarayacaktır. Bebek bakımında dikkat edilmesi gereken püf noktalar vardır. Bunların özeti:

Bebeklerde beslenme:

10:00 Anne sütü (yoksa mama)

13:30 Sebze püresi

16:30 Meyve püresi

19:30 Sütlü pirinçli mama (gecikirsem)

Öğünleri dışında acıkırsa anne sütü

Anne sütü ve önemi:

– En fazla iki defa ısıtılır.

– Her zaman buzdolabında saklanır

– Yeni süt için temiz biberon

Katı Gıdalar:

– Sebze püresi için blender

– Meyveler için cam rende

– Mamasını kaynamış su ile

– Yemeğini mama sandalyesinde oturtarak ve bağlı halde

Su:

– Damacana su günlük kaynatılır

– Gün içinde istediği kadar

Yiyebileceği Sebzeler Yiyebileceği Meyveler

Patates, havuç, kabak, yeşil fasulye,ıspanak

1 yaşına kadar yasak yiyecekler: Yumurta akı, çilek, portakal, mandalina,domates, patlıcan, bakla, inek sütü, bal

– Ağlarken, hıçkırırken, öksürürken yemek yedirmeyin

– Yemeğini bitiremiyorsa zorlamayın

– Yiyecekleri taze hazırlayın,  bekletmeyin

– Yiyeceklere tuz, şeker eklemeyin

– Listedekiler dışında yiyecek vermeyin, tattırmayın.

Bebeklerde uyku düzeni:

– Güvenlik, bezinin sızdırması gibi zorunlu haller dışında bebeği uyandırmayın

– Perdesini ve kapısını açık tutun (Odası fazla ısınacak kadar çok güneş geliyorsa perde kapatılabilir)

– Bebek uyurken sessiz olmaya çalışmayın.

– Kucakta veya sallayarak uyutmaya çalışmayın.

– Uykusu geldiğinde sırt üstü yatağına yatırın ve kendi kendine uyuması için odadan ayrılın.

– Yatırmadan önce kitap okuyabilir, yatağında yatarken yanından ayrılmadan önce ninni, şarkı söyleyebilirsiniz.

– Uyuyana kadar ve uyuduktan sonra da kameradan takip edin.

– Uyuduktan sonra gerekiyorsa yatış pozisyonunu düzeltin. Pikesini düzeltin. Burnunu herhangi bir şeyin örtmesine izin vermeyin. Yüzüne yakın oyuncak, örtü bırakmayın.

– Ağlarsa, nefes almakta güçlük çekiyor gibi bir ses duyarsanız mutlaka hemen yanına gidip müdahele edin.

– Ağlamadan uyanırsa, yanına gitmeden önce bir süre yatağında oyalanmasına izin verin (en fazla 15 dk). Bu süre içinde kameradan izlemeyi ihmal etmeyin.

Bebeklerde Örnek Uyku Düzeni:

11:30-12:30

14:00-16:30

Giysiler:

– Mevsime uygun giydirin. Sıcak havalarda  tek kat.

– Giysisi ıslanırsa değiştirin (terleme, salya, vs.)

– Dolabında küçülmüş, sıkan giysi farkederseniz bunları giydirmeyip ayırın.

– Ayakkabı giydirmeyin.

Bebeklerde cilt bakımı:

– Cildini her zaman kuru tutun.

– Silme, kurulama gibi işlemleri ovalamadan yapın.

– Ağzından akan yiyecekleri sıyırarak almayın (cildi tahriş etmemek için)

– Fazla tükürüklerini yumuşakça silin. Yemekten sonra ağzını ve boynunu sildikten sonra kurulayın (özellikle gıdısı nemli kalmasın)

– Bez bölgesinde kızarıklık varsa veya ishalse pişik kremi kullanın.

– Makatı çok kızarıksa az miktarda bepanten sürün.

– Alt temizliğinde ıslatılmış pamuk kullanın.

– Evde ıslak mendil kullanmak zorunda kalırsanız, ıslak pamukla durulayın.

– Temizliği önden arkaya doğru yapın.

– Yeni bezi bağlamadan önce altını kurulayın.

– Mümkün olan her alt değiştirmede bir süre

açık tutun. Kızarıklık varsa, bezden dolayı iz

çıkmışsa daha uzun süre açık tutun.

– Güneşli havalarda dışarı çıkartırken açık yerlerine güneş kremi sürün.

Gölgede kalmasını sağlayın.

– Sabah 10:30’dan önce veya akşam 17’den sonra toplam 15 dakika direk

güneş almasını sağlayın.

– Çok sıcak havalarda vücudunu sabunsuz banyo yaptırarak serinlemesini

sağlayın.

Bebekler için güvenlik önlemleri:

– Acil durumlarda soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Acil durumda önce acile

haber verin, sonra hemen bizi arayın. Telefon numaralarını ulaşabileceğiniz

bir yerde bulundurun.

– Yangın ve deprem halinde önceden yapmış olduğumuz planı uygulayın.

Soğukkanlılığınızı korumaya çalışın.

– Tanımadığınız kişilere kapıyı açmayın.

– Kapıyı kilitleme ihtiyacı duyarsanız bizim dışarıdan açabileceğimiz şekilde kilitleyin. Gözetleme demirini takmayın.

– Ufak ya da büyük, evde olan kazalarla ilgili mutlaka bilgi verin.

– Tırnaklarınızı kısa tutmaya çalışın. Takı ve çıkartabileceği türde toka kullanmayın.

Düşme riskine karşı:

– Yatağı hariç hiçbir yerde yalnız başına bırakmayın.

– Alt değiştirme masası, kanepe gibi yüksek yerlerde yanından uzaklaşmayın.

Yanma riskine karşı:

– Kucağınızdayken sıcak bir şey yemeyin içmeyin.

– Kucağınızdayken yanan ocağa yaklaşmayın.

– Mama sandalyesini yanan ocağa yaklaştırmayın.

– O oynarken yanından elinizde sıcak bir şeyle geçmeyin.

Boğulma riskine karşı:

– Naylon poşetlerle oynamasına izin vermeyin. Oynadığı yerlerin yakınında poşet bırakmayın.

– Yakınında uzun ip, uzun ipi olan oyuncak bulundurmayın.

– Etrafında içi su dolu halde kova, kap bulundurmayın.

– Yalnızca oturarak yemek yedirin. Öksürürken, ağlarken yemek vermeyin.

Zehirlenmeler:

– Yakınında ilaç bırakmayın (örneğin çantanızda ilaç varsa çantanızı da yakınında bırakmayın)

– Yakınında temizlik maddeleri bırakmayın.

– Zehirlenme merkezinin telefonları 0 800 314 79 00Kesikler:

– Oynadığı alandaki mobilyaların sivri kenarlarını yastıkla örtün

– Yakınında kesici alet bulundurmayın.

Bebeklerde hijyen:

Çamaşırlar

– Çarşaf ve pike (en az haftada bir)

– Yatak koruyucusu,  oyun örtüleri, puset ve ana kucağı örtüleri, yıkanabilir oyuncakları

– Çamaşırları az kirliyse M, çok kirliyse X programında 40 derecede

– Mermer şahi, havlu ve çarşafları ara sıra daha yüksek ısıda yıkanabilir

– Deterjan gözüne 3 çorba kaşığı granül sabun ve yarım çorba kaşığı çamaşır sodası

– Yumuşatıcı ara sıra (ikinci durulama gerekir, çiçek resimli program)

Bulaşıklar

– Bulaşık makinesinde yıkanabilir.

– Elde yıkamak gerektiğinde biberon fırçası ve Ilgaz’ın bulaşık bezi ile (bu malzemeleri başka şeyleri yıkamak için kullanmıyoruz).

– Çok iyi durulayın.

– Biberon ve sulukları yıkadıktan sonra bol su içinde kaynatın (bulaşık makinesinde yıkansa bile).

Besinler

– Besinleri hazırlamadan ve yemeğini yedirmeden önce ellerinizi yıkayın.

Bez Değiştirme

– Pamuklarını günlük ihtiyaç kadar ıslatın. Uzun süre ıslak pamuk bekletmeyin. Yeni pamuk koymadan önce pamuk kabını sabunla yıkayıp durulayın.

– Kurulama için biyeleri beyaz ve sarı olan küçük beyaz havluları kullanın. Bu havluları bez değiştirme sepetinde bulundurun.

– Öncesi ve sonrasında ellerinizi yıkayın.

Genel

– Ellerinizi sık sık yıkayın. – Dışarıdan geldikten sonra onun elleri ve ayaklarını da yıkayın ya da silin.

– Dışarıda acil temizlik için ıslak mendil kullanılabilir. Evde mümkün olduğunca kendi şampuanı ile yıkayıp durulayın. Islak mendil kullanmanız gerekirse bez veya havlu nemlendirerek durulayın.

– Dışarıda tanımadığınız insanların öpmelerine kucaklarına almalarına izin vermeyin (eller ve ayaklar dahil, yabancılara en çok el ve ayaklarını ağızlarına aldıklarını hatırlatabilirsiniz).

Estetik ile gelen güzellik hakkında

Tıp estetik konusunda ve ameliyat çeşitlerinde gün geçtikçe ilerliyor ve her geçen gün karşımıza değişerek ve ilerleyerek yeni imkanlar çıkarıyor. Uzun ömrü ile aynı zamanda güzel görünmek isteyen insanoğlu biz estetik cerrahlardan destek almakta.Bu gelişmelerle  insan ömrü yaklaşık 50 yılda 21 yıl uzamış sayılabilir.

Kime güzel denir?

Güzellik nedir?

Güzelliğin genel geçer bir tarifi var mıdır?

Bugün yukarı kısımda sıraladığımız sorularla ilgili bir fikir antrenmanı yapacağız.

Güzellik kavramıyla ilgili ;geçmişten bugüne insanlar sürekli güzelliği tarif etmeye çalışmış,nitelendirmiş, belli bir kalıbın içinde hacimlendirmeye ve nitelendirmeye çalışmış ancak herkesi memnun eden evet kesinlikle bu denilen bir tarif  hala bulunamamıştır. Güzellikle ilgili insanlığın söylediği her zaman aynıdır;  “aynaya baktığımda kendimi güzel görmek istiyorum.”

Peki güzelliğin net bir tarifi var mıdır? Sizde sorduğunuzda çevrenizdeki insanlara farklı cevaplar alacaksınız. İşte bu nedenle güzellik kavramı yüzyıllardır göreceli şekilde kalmıştır.Hatta estetiğin ve güzelliğin kaynağı konusunda bireyler düzeyinde farklılıklar olduğu gibi,ülkeler (kültürler) düzeyinde de farklılıklar olabilmektedir.İnsanoğlunun güzellik anlayışı dönem dönem hep değişti. Bazen büyük gözler, bazen ince belve geniş kalçalar, bazen kalın kaşlar, bazen porselen gibi bir cilt….Bunlar hep güzelliğin sembolü olan nitelendirmeler oldu. 1920’ye kadar kusursuz kadın, etine dolgun kadındı.Sonra küçük göğüs ve kalçası olmayan erkeksi vücut hatları yükselişe geçti. 1960’lar da porselen gibi bir cilt, çok dikkat çeken gözler ve dudaklar ön plana çıktı.

İnce bel ve genişkalça, kalın kaşlar 1970′lerin belirgin güzellik vurgularıydı. Yüzde ise ince burun ve çene,çıkık elmacık kemikleri güzellik kriterlerini oluşturdu. Seksenlerin ideal güzellik anlayışı ise,ihtişamlı, kabarık saçlar ve kalın makyajdı. Doksanlı yıllar ve günümüze kadar gelen güzellik kavramına baktığımızda minimalize olmak esas alınmıştır. Küçük burun ve çene, ince fitvücut, yuvarlak hatlı dik göğüsler…. Yapılan bu nitelendirmeler güzelliğin ne kadar oranla,dengeyle ve simetriyle ilintili olduğunu gösterse de aslında güzellik; içinde yaşanan kültür tarafından belirlenir, zamanla anlam ve biçim değiştirir.

Evrensel ve değişmez bir güzellikten bahsetmek oldukça güç..! Güzellikte değişmeyen tek şey her zaman arzu edilen, kıskanılan bir özellik olmasıdır.Günümüzdeki estetik taleplerine baktığımızda basmakalıp güzellik kavramlarının peşinden koşulmasıdır. Oysa ki estetik yaptırmayı düşünen kişi birilerinin yüzüne ve/ veya vücuduna benzemeye çalışmaktansa; kendi sahip olduğu özellikleri üzerinden yeni bir yol yaratabilir.Bu kişiyi çok daha mutlu edecek bir yoldur.

Çocuklarda gelişimin genel özellikleri

Çocuklarda gelişimÇocuklarda gelişim hakkında bilinmesi gereken genel özellikler vardır.

Büyüme nedir?

Büyüme; yapısal olarak bir artışı ifade eder. Bedenimizde gerçekleşen sayısal artış ve değişiklikleri içerir (kilo alma, boy artması vs). Çocuklar, fiziksel olarak büyümekle kalmaz, bunun yanı sıra beyni, iç organların yapı ve büyüklük seviyelerinde de değişmeler olur. Beyinin gelişmesi sonucunda, çocuklarda gittikçe artan öğrenme, anımsama yanısıra yargılama yetisi oluşmaktadır.

Gelişim ve gelişme nedir?

Çocuklarda gelişim ve gelişme kavramı, sürekli ve uyumlu ilerlemeyi ifade etmektedir.

Gelişimin temel özellikleri

Gelişim;

1. Dinamik  olgudur.
2. Genetik olarak bireyselliğin sonucudur.
3. Giderek artmakta olan bireyselleşme süreçleri bütünüdür.
4. Ard arda giden, dengeli ve düzenli bir ilerleyiştir.
Belli gelişim dönemlerinde çocuklarda ortak olarak eğilim ve davranışların bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Gelişim süreci;
1.  Motor Gelişim Süreci,
2.  Bilişsel  yani Zihinsel Olarak Gelişim,
3.  Dil ilerlemesi ve Gelişimi,
4.  Duygusal ve bunun yanısıra Sosyal Gelişim alanlarında , gelişim hızları ve seviyeleri yaş etkenine  bağlı olarak değişiklik gösterir.

Çocuklarda astım hastalığı

Astım hastalığı nedir?

Astım hastalığı, çocuklarda sık olarak görünen kronik hastalıklardan biridir. Çocuklarda astım görülme olasılığı %2 ve 9 oranınlarında değişmektedir.

Uzun süren bir hastalık ve yer yer solunum ve nefes alamama krizleri oluşturması sebebiyle, hastalar hastaneye götürülmekte zaman zamanda hastanede yatırılarak tedavi edilmektedir.

Astım belirtileri

Astım, başlangıç safhası olarak solunum güçlüğü belirtileri ile ortaya çıkmaktadır. Özellikle nefes verirken güçlük çekilmektedir. Tıkanma hissiyatı, göğüs bölümünde sıkışma hissi, balgam ve öksürükte belirti ve devamında seyredenlerdir. Astım belirtileri içerisinde yer alan solunum güçlüğü atakları genelde geceleri görülmektedir.Nöbet geçirildikten sonrasında çocuklar genellikle normaldir.Bazen ise astım solunum güçlüğü olmadan sadece tekrarlayan öksürükle kendini gösterir. Kalıtsal ve genetik olarak hastalığı geçirme riski yüksektir.Eğer çocuğun anne veya babasında böyle bir hastalık varsa çocukta hastalığa yakalanma risk artar.”

Çocuklarda astım tedavisi

Astım tedavisi asıl amacı, astım atakların şiddetini azaltmak bunun yanısıra çocuklarımızın ruhsal ve bedensel olarak etkilenmesinizi önlemektir.

Tedavi aşamasında alerjik etkenlerden ve bunun yanısıra sigara dumanından kesinlikle uzak durmalı önerilen ilaçların önerilden dozajda kullanılması gerekmektedir. Solunum yolu ile alınmakta olan ilaçlar çocuklar da alışkanlık yada bağımlılık yapmaz ve uygun ve tavsiye edilen dozlarda alındığı zaman zararlı olmayıp, uzun süre kullanılabilmektedir. Bazı durumlar da aşı tedavisi de yararlı olabilmektedir.Tüm tedavinin uzman doktorlar gözetiminde yapılması çok önemlidir.Ayrıca tüylü oyuncaklar kaldırılmalı, yatak odasından halıların ve tüylü malzemelerin kaldırılması, sık sık temizlik yapılması da çok önemlidir.